31 Aralık 2016 Cumartesi

İlahi mucize! Bu bitki dünyanın dengesini sağlıyor



Haber Linki : http://www.risalehaber.com/ilahi-mucize-bu-bitki-dunyanin-dengesini-sagliyor-245263h.htm

İlahi mucize! Bu bitki dünyanın dengesini sağlıyor

Bir yosun türü olan Spirulina, en fazla proteinli gıdalardan olan soya fasulyesinin ürettiğinden yirmi kat daha fazla protein üretmekte.

A+A-
Ayrıca havayı tüm bitkilerden daha fazla temizleme özelliğine sahip olan Spirulina, dünya üzerindeki hava sirkülasyonunda önemli bir rol oynuyor.
Yüzde 70 oranında proteinden oluşan Spirulina yosunu, dana etinden (yüzde 22) çok daha zengin protein deposu olarak dikkat çekmektedir.
Allahü Teâlâ'nın yarattığı bitkiler içerisinde belki de en önemli sorumluluğu üstlenmiş olan Spirulina, havayı en çok temizleyen besin durumunda. Spirulina erozyona neden olmayan bir bitki türüdür. Gübre veyahut zirai hiç bir tarım ilacına da ihtiyacı olmadığı gibi dünya üzerinde havayı, yetişen her bitkiden daha fazla temizlemektedir.
Yalnızca yüzde 5 oranında yağ içeren Spirulina, yüzde sıfır kolestrol ve muazzam düzeyde vitamin ile birlikte mineral içermektedir. Bu münasebetle Spirulina püresinin dünya genelinde popülaritesi oldukça yaygınlaşmaktadır.
Bağışıklık sistemini de destekleyen Spirulina, özellikle protein interferonların üretilmesi, vücudun virüs ve tümör hücrelerine karşı savunmasında oldukça etkili bir rol oynar.
Spirulinanın beslenme ve sağlıkla ilgili faydalarını bilinen tarihte ilk keşfi: birkaç yüzyıl evvel Aztek medeniyeti ile olmuştur. Aztekler tarafından bu besine dair bulunan en eski kaynak 1524 yılına ait olup, bir tür ekmek yapımında kullanıldığı saptanmıştır. Akabinde Sahra içlerinde yaşayan Afrikalılar ve Flamingolar tarafından keşfedilmişti. Flamingoların çok sevdiği bu besin, flamingolara pembe rengini veren bir karotoneid pigmentini içinde bulundurur.
Spirulina hakkında en dikkat çeken bir diğer bilgi ise, bu yosunun verimli olmayan topraklarda tuzlu su kullanımı ile (-ki bu su da geri dönüştürülebiliyor)yetiştirilebilir olmasıdır.
Spirulina yosununun ticari anlamda ilk çalışmaları 1962 yılında Fransız Petrol Araştırma Enstitüsü tarafından keşfedilerek, laboratuvar ortamında üretimine başlanmıştır.
Hızla artan dünya nüfusuna paralel olarak artan protein gereksinimi, ayrıca tarım ve orman alanlarının hızla azalarak yerini betonlaşmaya bırakması, dünyanı pek çok yerinde açlık sorununu da beraberinde getirmiştir.
Spirulina, başta yüksek protein olmak üzere, yağ asitleri, vitaminler ve içinde barındırdığı pigment maddeleri bakımından da zengin bir içeriğe sahip olması nedeni ile pek çok alanda araştırmacıların ilgi odağı haline gelmiştir.
Sahip olduğu yüksek besin içeriği nedeniyle, uzay araştırmalarında bulunan astronotlar için Spirulina besin tableti yapılması gündeme gelmiştir. Bu amaçla gerçekleştirilen ilk çalışmalara NASA öncülük etmiştir. Açlıkla mücadele için kurulan ACMA adındaki dernek çalışmalarına ise, 1971 yılında başlamış ve bu amaç kapsamında Hindistan, Senegal, Togo, Peru ve Vietnam gibi ülkelerde Spirulina üretimini destekleyici projelere öncülük etmiştir.
Besin Bilgileri:
Vitaminler:
A (Beta-karoten formunda bulunur), B1 (tiamin), B2 (riboflavin), B3 (niasin), B6 (pyridoksine), B12 (kobalamin), C vitamini, D vitamini, E vitamini, folat, K vitamini, biotin, pantotenic asit, inositol.
Mineraller: kalsiyum, manganez, demir, krom, fosfor, molibden, iyodin, klorid, magnezyum, sodyum, çinko, potasyum, selenyum, germanyum, bakır, boron.
İçerdiği Diğer Maddeler: phycocyanin, klorofil, karotenoidler. myxoxanthophyll, zeaxanthin, cryptoxanthin, echinenone ve diğer xanthophylller. gamma linolenik asit, glükolipidler, sulfolipidler, polisakaridler.
Amino asitler: isoleucine, phenylalanine, leucine, threonine, lysine, tryptophan, methionine, valine, alanine, glycine, arginine, histidine, aspartic acid, proline, cystine, serine, glutamic acid, tyrosine.
Ülke Haber
Kaynak: İlahi mucize! Bu bitki dünyanın dengesini sağlıyor

Güzellikte spirulina : İndigo dergisi



Haberin Linki :  https://indigodergisi.com/2016/01/yosun-cildimizdeki-mucize-etkisinin-farkinda-misiniz-spirulina-camur-kil-maskesi/


Yosun maskelerinin geliştirilip kadınlara ve erkeklere sunulduğu günümüzde cilt sağlığına önem veren herkesin bitkisel yağlara ve yosun maskelerine ilgisi de her geçen gün artıyor… İnsanın varlığı ile birlikte onunla gelişen, değişen ama hiç tükenmeyecek bir kavramdır güzellik. Çoğunlukla kadının merkez alındığı bir kavram diye düşünülse de bu konuda erkekler ikinci planda kalmaktan çoktan vazgeçtiler ve kadın – erkek güzelliği ve bakımı son yılların en çok gelişen sektörü oldu.

yosun maskesi spirulina besin takviyesi

Cildimizdeki mucize yosun

Kadın ev erkek için de ortak bir güzellik alanı olan cilt bakımı; teknolojinin, kimyanın, tıbbın, bitki bilimin gelişmesiyle inanılmaz gelişmeler gösteriyor ve artık gördüğümüz yüzlerin kaç yaşında olduğunu tahmin edemiyoruz. Bakım yapmanın ve canlı bir cilde sahip olmanın getirdiği faydalar; hem sağlık hem görünüm için yaşantımıza olumlu katkılar sağlıyor.
Temel bakımın ve güzelliğin temel göstergelerinden birisi olan cildin bakımı için öncelikle cilt yapılarını ve tiplerini bilmek gereklidir. Yapacağınız bakım için cilde uygun işlem ve ürünler kullanılmazsa cildiniz daha kötü görünüm alabilir, bu yüzden cildinizi mutlaka tanımalısınız.

Cilt Tipleri dört ana tipte incelenir

  • Normal Cilt
  • Kuru Cilt
  • Yağlı Cilt
  • Hassas Alerjik Cilt
Ana cilt tiplerinin içinde; akneli cilt, olgun cilt, kuru hassas cilt, yağlı hassas cilt, karma cilt, deforme olmuş cilt gibi ayrışan gruplar mevcuttur. Cilt tiplerinin kendilerin has özellikleri olmakla birlikte aynı cilt üzerinde bölgesel farklı alanlar bulunabilir, bu yüzden cildi iyi gözlemlemek gereklidir. Cildiniz kuru diye tüm yüzünüze uyguladığınız bir ürün; burun ve çene bölgesinde aniden sivilce oluşturabilir. Böyle bir durumda her bölge için ayrı bakım gerekebilir.
Cildin vazgeçilmez temel ihtiyaçlarından birisi nemdir. Düzenli ve yeterli su içilmesi, nem içeren ürünlerin kullanılması, nemin korunması açısından dış etkilere karşı dikkatli olunması şarttır. Cildin özellikle kış koşullarında daha fazla ihtiyaç duyduğu vitaminler; gıda ve beslenme yoluyla alındığı kadar dıştan cildin emilimi ile de sağlanmalıdır. Bu amaçla kullanılan ürün çeşitliliği inanılmaz sayılara varmıştır.
Kozmetik markaların yaptığı çalışmalarla ürettiği ürünler mutlaka iyi incelenmeli ve doğru kullanılmalıdır. Hiçbir markaya dayandırmadan yapacağımız bir tavsiye ile her cilt tipi için çözüm yaratan bir maddeyi inceleyelim hep birlikte.

Yosun türlerinden Spirulina

spirulinaHer cilde uygun dediğimiz bu madde bir yosun türü ve adı Spirulina…  
Spirulina algler grubundan mucize bir yosun türüdür ve son yıllarda ülkemizde üretilmesi başarılmıştır. O kadar doğal bir maddedir ki hem besin olarak alıp hem de yüzünüze maske yapabilirsiniz.
Spirulina; yüksek oranda E vitamini içerir, güçlü bir antioksidandır. E vitamini ve antioksidan cilt için yaşlanmaya karşı ve korunma açısından çok önemlidir. Spirulina cildi besler, temizler ve sıkılaştırır. Hücre yenilenmesine yardımcı olur, cildi siyah noktalardan ve sivilcelerden arındırır, gözaltı morluklarına iyi gelir, kırışıkların giderilmesinde etkilidir, cilde parlaklık verir, yaraların iyileşmesinde etkilidir, cildin yağ dengesinde olumlu etkileri vardır. Cildin bağışıklığını ve direncini arttırır. Spirulina, insan vücuduna son derece gerek­li olan mineral ve mikro elementler içermekte­dir. Örneğin demir, kalsiyum, sodyum, pota­syum, bakır, magnezyum ve manganez, çinko, fosfor, selenyum ve birçok vitamin karoten, nükleik asit, V – linolenik asit, polisakarin, manitol, klorofil, fenol, çeşitli enzimler ve biyoaktif maddeler.
Türkiye’de üniversitelerde su ürünleri bölümlerinde titizlikle ve bilimsel koşullarda üretilen Spirulina’yı güvenle kullanabilirsiniz. İçme tabletleri olarak satılan şeklini ya da markaların hazır ürünlerini tercih edebilirsiniz.  Tablet olarak satılanı ezip toz haline getirebilirsiniz ve maske yapabilirsiniz. Böyle bir maskeyi haftada iki ya da üç kez banyo öncesi uygulayabilirsiniz. Spirulina’nın kendine özgü bir kokusu vardır bu sizi tedirgin etmesin.
yosun yesil kil maskesiyosun maskesi

Yosun maskesinin hazırlanışı

Bir yosun tabletini isteğe bağlı olarak bir seferde ya da iki kez kullanabilirsiniz. Ezip toz haline getirdiğiniz yosunu ılık suyla, balla ya da bitkisel yağ olarak kayısı, havuç ve buğday yağlarıyla karıştırabilirsiniz. Göz yakınına fazla girmeden tüm yüzünüze ve boyun bölgenize, hatta sırtınızda sivilce problemi varsa sırt bölgenize ince bir tabaka halinde sürebilirsiniz. 15 – 20 dakika içinde kuruyan maske işlemi sırasında dikkat etmeniz gereken tek şey cildinizin fazla hareket etmemesidir. Bu işlem sırasında, en iyisi banyo öncesi bir dinlenme dönemi ayırıp, bu sırada göz bölgenize de doğal salatalık veya bitki çayı kompresi uygulamanız olacaktır. Maskenin çıkarılması sırasında önce tüm bölgeyi ıslatarak maskenin yumuşamasını sağlayıp, cildi hırpalamamak gereklidir. Banyonuz sonrası da uygun yoğun bir nemlendirici ya da bitkisel yağ da kullanabilirsiniz. Örneğin kayısı yağı hem kokusu hem cilde faydası açısından önerilebilir. Özellikle sırt bölgesinde yağlanma ve sivilce problemi olanlar, düzenli kullanımla aradaki farkı görünce mutlu olacaktır. 40 yaş sonrası hanımlar kesinlikle denemeliler böyle bir kürü…
Her yaş için, her türlü cilt tipinde, her mevsimde, vücudun her bölgesinde korkmadan güvenle kullanabileceğiniz Spirulina gıda olarak da inanılmaz faydalara sahiptir.
Yorumlarınızı bekliyoruz



SPİRULİNA HAKKINDAKİ SORULARINIZI BEKLİYORUZ

Spirulina hakkında sorularınızı bekliyoruz ,  bilmedikleriniz için buradayız.

İndigo dergisinde spirulina



LİNK : https://indigodergisi.com/2016/01/spirulina-asrin-gidasi-olmaya-devam-ediyor/

Spirulina mavi yeşil alglerden mikroskobik bir yosun türü. Aslında ona asrın süper gıdası denilse de, geçmişi yüzyıllar öncesine dayanıyor. Bir süredir değişik sağlık problemleri nedeniyle anemi (kansızlık) ile boğuşuyor ve demir tabletlerinin yan etkileri nedeniyle sıkıntılar yaşıyordum. Bir doktor arkadaşım bana Spirulina yosun tableti kullanmayı önerdi. İçeriğini bilmediğim hiçbir şeyi kullanmam, hem merakım hem tedbir gereği; hemen arama motoruna Spirulina yazdım…

spirulina yosunu toz ve tablet

Asrın gıdası Spirulina

Yaptığım araştırmanın sonuçlarında kendi sıkıntıma çare ararken çok ilginç noktalar ile karşılaştım ve paylaşmadan duramadım.
Spiriluna’yı bir yazıya taşımak istememdeki temel amaç; tüm dünya ve Türkiye için duyduğum gelecek endişelerine karşı farklı bir umut kapısı yaratabileceğimiz ve doğru değişim sağlayabileceğimiz yeni bir üretime dikkat çekmek… Küresel ısınma ve kirlenme nedeniyle değişen dünya koşuları mevcut tarım şeklimizi değiştiriyor. Kuraklık kapımızda, su kaynaklarımız hem azalıyor, hem kirlendi. Yavaş yavaş eski bereketli topraklarımızı ve çok zengin olan besin kaynaklarımızı kaybedeceğiz. Küresel ısınma ve kuraklıktan etkilenecek birinci bölgenin içinde yer alıyoruz ne yazık ki…
Ülkemizin ekonomik durumu da meydanda, iş kaynakları yaratma konusunda kısır bir ülkeyiz ve tüketmeyi üretmekten daha çok seviyoruz. Yoktan yaratan eski toplumsal kimliğimiz yerine hazırı ve kolayı seçip, tüm hammadde ve işgücü zenginliğimize rağmen üretimde dışarıya bağımlı bir toplumsal kimlik oluşturduk ya da buna zorunlu olarak yönlendirildik. Artık pek çok konuda dış tavsiyelerle hareket eden, bağımlı bir ülke olduğumuzdan önümüze konan aldatıcı yemekleri bir çırpıda midemize indiriyoruz. Yeni nesil “ne üretip yaratabilirim“den çok “neyi en kolay en hızlı şekilde tüketebilirim” bilincinde ilerliyor. İstisnaları ayrı tutuyorum ve genel görünüm üzerinde dikkati çekiyorum.
Amacıma dikkat dedikten sonra ne olduğu, nasıl yetiştiği ve zenginliği konusunda bilgilere geçebilirim.

Spirulina nedir?

spirulina aztek kadınları toplarken resmedilmişSpirulina mavi yeşil alglerden mikroskobik bir yosun türü. Aslında ona asrın süper gıdası denilse de, geçmişi yüzyıllar öncesine dayanıyor. 1500’lü yıllardan kalan kaynaklara baktığımızda Aztekler tarafından kullanıldığı bilgisine ulaşıyoruz. Azteklerden kalan eserler arasında bu yosun türünü toplayan kadınların resimleri var.
Ayrıca Çad gölü kıyısında yaşayan Kanembu kabilesi yerlileri de bu besini çok eski çağlardan beri kullanmaktalar. Avustralya Aborjinlerinin dayanıklılığında epey çok tükettikleri Spirulinanın önemli etkisinin olduğu tespit edilmiş. Bilimsel anlamda spirulina üzerine çalışmaların başlaması ve ticari anlamda kültürlerinin yapılması 1963 yılında Fransız Petrol Araştırma Enstitüsü tarafından olmuş. Daha sonra NASA astronotlarına besin tableti yapılması amacıyla bu yosun çeşidi üzerinde çalışmalar yapmış. 2000’li yıllarla birlikte Birleşmiş Milletler ve Dünya Tarım Örgütleri tarafında bu besinin hem çocuklar hem de yetişkinler için çok faydalı olduğu kabul edilmiş. Amerika, Japonya, İsrail, Tayvan, Tayland gibi ülkelerde üretilen spirulinanın üretimi ülkemizde başarılmış. Nedir ki bu başarı demeyin; örneğin İsrail sıcak iklimine rağmen bunu başaramamış!
spirulina büyüme hızı
Optimum büyüme sıcaklığı 35–37 ºC arası olan bir mikroalg türüdür. Amerika ve Afrika’daki bikarbonat içeriği yüksek alkali göllerde doğal olarak rastlanır. Özellikle sıcak havalarda sığ göllerde yoğun olarak ürer. Fakat bu tip ortamlarda, hücrelerin başta ağır metaller olmak üzere istenmeyen bazı maddeleri hücre içinde biriktirmeleri söz konusudur. Sera tipi üretimde besin tuzları kullanılır. Bir çark yardımıyla sürekli devir daim edilirse hücrelerin ışıktan maksimum şekilde yararlanması ve besin tuzlarının homojen dağılımı sağlanır. Kültürler, önceden belirlenen yoğunluğa ulaştığında süzülür ve kurutma odasına alınırlar. Ürün burada, hücre içinde bulunan protein, pigment ve minerallerin zarar görmemesi için en kısa sürede ve uygun sıcaklıkta kurutulur.

Spirulina doğadaki en zengin bitkisel besin

Basit bir su yosunu görüntüsündeki spirulina, doğadaki en zengin biyolojik değerde bitkisel proteine sahip olan besindir. İçerdiği protein oranı %65 dir ki bu rakam en yakın rakibi olan soya fasulyesinin yaklaşık 2 katıdır. Doğadaki en zengin organik demir oranına sahiptir. Ispanaktan 58, dana ciğerinden 28 kat daha fazla demir içerir. Doğadaki en zengin B-12 vitaminine sahip besindir. En yakın takipçisi dana ciğerine göre 2-6 kat fazla B-12 vitamini içerir. Bilindiği gibi B-12 vitamini kırmızı kan hücrelerinin yapımında ve sinir sistemi fonksiyonları için gereklidir.
Doğadaki en zengin antioksidan kaynaklarındandır. Vitamin B-1, B-5 ve B-6, mineraller olarak çinko, magnezyum ve bakır, aminoasitlerden methionine ve süper antioksidan olan beta-karoten, E vitamini ve selenyum içerir.
Doğadaki en zengin E vitamini içeren besindir. En yakınındaki buğday filizinden 3 kat yaklaşık daha fazla E vitamini içerir.
Doğadaki en zengin Gamma Linoleik Asit (GLA) içeren besindir. En yakın çuha çiçeğinden 3 kat fazla GLA içerir. GLA yağ birikintilerinin çözülmesini sağlar. Böylece kalp rahatsızlıklarının önlenmesinde rol oynar ve kötü kolesterolü düşürür.
%1’lik klorofil oranıyla en yüksek klorofil içeren besinlerdendir. Yeşil rengi içerdiği magnezyum iyonundan gelir.
Sütten kat kat fazla kalsiyum içerir. Kalsiyum kemikler ve nöral iletim için gereklidir.
Ayrıca ABD Ulusal Kanser Enstitüsü (NCI) spirulina’daki sulfolipitlerin HIV (AIDS) e karşı dikkat çekici ölçüde aktif olduklarını, düzenli dozlarda alınmasının anti-viral faaliyetleri hızlandırdığını, bağışıklık sistemini teşvik ettiğini, böbrek toksisitesini ve radyasyon kaynaklı hastalıkların şiddetini azalttığını belirlemiştir.

Spirulina gastrit ülser mide rahatsızlıklarında etken bir besin

Rahatlıkla sindirilebilen Spirulina, gastrit, ülser gibi mide rahatsızlıklarında destek tedavi olarak öneriliyor. Mide ameliyatları sonrası hastalara ilk besin olarak verilmesi halinde ameliyat komplikasyonlarının en aza indirgendiği de belirlenmiş. İlaç olmadığı için kullanımda bir üst sınır yok, çünkü o bir besin maddesi, istediğin kadar tüketebiliyorsun.
Yosun, bazı zehirlenmelerde de etkili. Özellikle radyasyon düzeyini düşürücü etkisi, bilimadamlarına cazip geliyor. Çernobil kazası sonucu yüksek radyasyon almış çocuklar üzerinde yapılan deneylerde başarılı sonuçlar elde edilmiş. Bu yosunla beslenen çocuklarda radyasyonun diğerlerinden daha çok düştüğü saptanmış.
Yosun, krem, maske, sabun, şampuan ve cilt renklendirici ürünlerde kullanılabiliyor. Araştırmalar, yosunun cilt metabolizmasını desteklediğini ve keratin oluşumunu önlediğini gösteriyor. Cilt yanıklarında da tedavi edici etkiye sahip.

Düzenli kullanıldığında ağız ve vücut kokularını da yok ediyor.

Doğal yeşil rengi gıda boyası olarak kullanılıyor. Elde edilen gıda boyası, hem besleyici hem de zararlı değil.
Yosun, ilaç yapımında da kullanılıyor. Bazen direkt bazen de içeriğinden ekstrakte edilen karoten, fikosiyanin, ksantofil, linoleik asit gibi maddeler ilaçlara katılıyor.
Yosunların bir özelliği de besin olarak suda bulunan nitrat, fosfat, amonyum gibi tuzları bünyelerine alarak organik hale dönüştürmeleri. Spirulina ile atık sular temizlenebiliyor. Özellikle atık suların temizlenmesini sağlama özelliği ile bulunmaz doğal bir özelliğe sahip.
Bunun yanı sıra kırmızı ve beyaz kan hücrelerinin üretimini teşvik ediyor. Bu nedenlekansızlık sorunu olanlar için de muhteşem bir kaynak. Ayrıca yine içinde bulunan alfalinolenik asit sayesinde kolestrolün seviyesini düzenlemek, kan basıncını ayarlamak, hücre yenilenmesini sağlamak ve dinamizm kazandırmak gibi görevleri de başarıyla yerine getiriyor.
Zayıflatan yosun kapsülü adı altında internet ve aktarlarda satılan bu ürünler, yosun özleri ( Spirulina değil) yanı sıra, reçete ile satılan bazı zayıflama ilaçlarının etken maddesi olan Sibutramin içermektedir.
Sibutramin, açlık duygusunu azaltmak üzere merkezi sinir sistemine etki eden bir kimyasal moleküldür. Ancak, doktor reçetesi ile ve tıbbi kontrol altında kullanılması gereken bir ilaçtır, çünkü uygun olmayan bir kullanım sonucu kalp ve damar sisteminde, gastro-intestinal sistemde, merkezi sinir sisteminde, deride, duysal organlarda ağır yan etkilere yol açabilmektedir. Ve özellikle, başka ilaçlarla birlikte (bazı anti depresanlar, bazı migren ilaçları, öksürük, nezle tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar…) alındığında dikkatli ve hassas olmak gerekmektedir.
Eğer kullanım kararı alındıysa ( tabii ki bir doktor gözetiminde)yosun tabletleri içerisinde kesinlikle, yan etkilere neden olabilecek Sibutramin ya da benzer bir kimyasal madde bulunmamasına dikkat etmek gerekli. Özellikle yurda kaçak giren ve haberlere konu olan sahte yosun tabletlerine karşı dikkatli olunmalı, çünkü çoğunun içinde zararlı maddeler mevcut. Kendi üretimimiz olan (Ege Üniversitesinin onayını alan) tabletlere güvenmemizde bir sakınca görmüyorum.
Ege Üniversitesi ve Çukurova Üniversitesinde özel bir proje kapsamında olan ve Tarım Bakanlığı’ndan üretim izni bulunan bu gıda hakkında insan bünyesi için temel besin kaynağı haline getirilmesi tartışmaları süredursun belki de hapla beslenme çağı kapımıza dayandığı gibi gıdacıların hayali olan dünyadaki açlık tehlikesinin de sonu gelmek üzeredir, kim bilir?




Budist rahiplerinin beslenme sırrı : SPİRULİNA


LİNK : https://gaiadergi.com/budist-rahiplerin-beslenme-sirri-spirulina/


İsmini söylemek zor da olsa spirulina, mavi yeşil algler şubesine ait bir canlı türüdür. Eski Aztek mutfağında kullanılmaya başladıktan sonra, eşsiz vitamin ve protein miktarı sebebiyle, dünyaya yayılmaya başlamıştır. Derler ki, Uzak Doğu’da sadece spirulina tozu ve su ile hayatta kalan Budist rahipler varmış. Yine de biz, istisna budist rahiplerini bir kenara bırakalım da spirulinanın bizlere neler verebileceğine bir göz atalım.
Belki sağda solda rastlamışsınızdır bu canlıya; ama ne olduğunu bilmiyorsunuzdur. Hap haline getirilmiş tozu besin takviyesi olarak satılıyor. Özellikle hayvansal proteinden kaçınanlar için spirulina çok güzel bir protein kaynağı. Kurutulmuş halinin yüzde 60’ı proteinden oluşuyor. İçerisinde bütün temel amino asitler var. Fasulye ve diğer baklagillere oranla protein oranı daha yüksek.
Ayrıca içerisinde demirsodyumpotasyummagnezyum ve kalsiyuma ek olarak birkaç önemli minerali daha barındırıyor. Yalnız B12’ye dikkat etmemiz gerekiyor, spirulinanın içeriğindeki B12 insan vücudu tarafından kullanılamayan bazı çeşitlerde olmasına ek olarak, normal B12’nin bağlanması gereken yere bağlanıp, var olan B12’yi de kullanamamıza sebep olabilir. Kanıtlanmamış bir etki olsa da bu süper besini tüketirken B12 değerlerinizi sürekli takip etmeye özen gösterin. Onun dışında dünyanın en zengin vitamin kaynaklarından biridir, bu sebeple spirulinanın uzayda ve diğer gezegenlerde kurulması düşünülen olası kolonilerde yetiştirilmesi de düşünülüyor.

Pek çok insan spirulinayı çeşitli metabolik rahatsızlıklarını ve kalp damar hastalıklarını düzenlemek, kilo vermek ve şeker hastalığıyla, yüksek kolesterolle savaşmak için tüketiyor. 2008 yılında yapılan bir araştırma ile spirulinanın kolesterol düşürmekteki etkisi gözlenmiş. 60 ile 87 yaşları arasındaki 78 bireye 16 hafta boyunca, yarısına sahte ilaç, yarısına spirulina tozu verilmek suretiyle deney uygulanmış. Deneyin sonunda spirulina alan bireylerin kolesterollerinde belirgin bir düşüş gözlemlenmiş.
Spirulina
Ayrıca spirulinanın kırmızı ve beyaz kan hücrelerinin üretimini teşvik ettiği de gözlemlenmiş. Bu da onu kansızlığa karşı etkili bir besin kılıyor. 
İçerisinde bulunan alfalinoleik asit, vücudun savunmasında etkili olduğu için bağışıklık sistemimizi geliştiriyormuş. Virüslerin vücudumuza girmesini büyük ölçüde engelliyor anlayacağınız.
Mukoprotin içeren bu yosun, kolay sindirilip, gastrit, ülser ve mide rahatsızlıklarında destekleyici rol oynuyormuş. Kilo vermekte işe yaradığını söyleyen kaynaklar da var; ama hormonal sebeplerle verilemeyen fazla kilolarda etkili olmayabilir.
Okumak isteyenler için spirulinanın içeriğiyle ilgili Türkçe bir makale buldum; işte burada. Burada yazdığına göre bu güne kadar yememekle kendimize yazık etmişiz.
Spirulina 2
Peki bu yosun bu kadar yararlıysa hep bunu yiyelim, avuç avuç yutalım mı? Tabi ki öyle bir şey yapmayalım. Araştırdığım kadarıyla günde en fazla 10 gram alınması gerekiyormuş. Hap şeklinde alındığında da 4 ile 6 hap arasına denk geliyor; ama biz yine de daha az alalım. Kilonuza ve metabolizmanıza bağlı olarak bahsedilen en yüksek doz bile size fazla gelebilir. Her şey gibi bunun da fazlası zararlı. Bazı insanlarda alerjiye sebep olduğu da gözlemlenmiş, böyle bir durumda mutlaka doktora gidin.
Bütün bunları okuduğumda kendi kendime dedim ki, “Neden ben de kendi spirulinalarımı yetiştirmeyeyim?“. Şimdilerde internetten araştırıyorum. Daha önceden yetiştirmiş olanlar Facebook sayfamızdan bizlerle deneyimlerini ve hatta görüntülü anlatımlarını paylaşabilirler. Çok yakında bu harika algleri daha sık duyarsanız şaşırmayın. Biraz yenilikçi olmakta fayda var, herkes menekşe yetiştirecek değil ya! En kısa zamanda nasıl spirulina akvaryumu kurabileceğimizle ilgili bir yazımla tekrar karşınızda olacağım. Kendinize iyi bakın.
Kaynak: Live ScienceAkuademi

Spirulina nedir

SPİRULİNA NEDİR ;

Spirulina mikroskobik olarak spiral ve düz yapıdalarda , fotosentez yapan mavi-yeşil alg türüdür (Spirulina bir bitkisel tatlı su yosunudur ; deniz yosunu değildir ve tuzlu suda yetişmemektedir)




SİZLERE SPİRAL VE DÜZ VERSİYONLARI İÇEREN RESMİ YUKARIDA PAYLAŞTIM.


Spirulina platensis (Arthrospira platensis), veya kısaca spirulina, bir gıda kaynağı olarak dünyanın pek çok yerinde yetiştirilen bir üründür ve çok zengin bir besin kaynağıdır. Dünyaya yayılması Aztek uygarlığından hareketle olmuştur ve Azteklerin temel besin maddeleri arasında yer almıştır. Bu Spirulina türü aynı zamanda flamingo kuşlarının tüylerindeki pembe tonların sebebidir.
Spirulina bir sağlıklı besin veya şifa maddesi olarak Kuzey Amerika ve Avrupa’da gözde bir ürün haline gelmiştir. Türkiye’de de giderek daha iyi tanınmakta ve tüketimi yaygınlaşmaktadır. Piyasada genelde kapsül, tablet veya toz şeklinde ve diyet ek malzemesi olarak bulunur.
Spirulina düşük yağ ve kalorilikolesterolsüz, bütün temel amino asitleri içeren bir protein kaynağıdır. Şeker hastalığı ve anemi gibi hastalıklarla mücadelede ve hava kirliliğinin bünye üzerinde yarattığı zayıflatıcı etkilerin önüne geçilmesinde önemli katkılar sağlar. Antioksidan unsurlar içerdiği için, yaşlanmanın yanı sıra, kanserartiritkatarakt gibi sağlık sorunlarının da temel bir faktörü oldukları düşünülen oksijen bazlı radikal hücrelere karşı da bağışıklık kazandırıcı etkisi bulunmaktadır. Dahası, spirulinada bulunan gamma-linolenik asit yağ birikintilerinin çözülmesine yol açar, kalp rahatsızlıklarının önlenmesinde yardımcı olur ve kötü kolesterolü düşürür. A.B.D. Ulusal Kanser Enstitüsü (National Cancer Institute) spirulinadaki sulfolipidlerin ayrıca böbrek toksisitesini azaltır ve radyasyon kaynaklı hastalıklarının şiddetini azaltır.
Spirulinanın insan bünyesi için temel besin kaynağı haline getirilmesinin yaratacağı etkiler üzerinde bilimsel boyutta tartışmalar sürmektedir. Aztekler için spirulina büyük önem taşımış olmakla birlikte, mısırın yanı sıra tüketilmiş bir temel gıda olduğu bilinmektedir. Günümüzde Japonya ve ABD'de bazı Budist tapınaklarında spirulina rahiplere benimsetilen diyetin temelinde yer almaktadır.

Enes BÜYÜKŞENER kimdir.

Merhaba Bendeniz :) Enes BÜYÜKŞENER : 13 Eylül 1986 tarihinde istanbulda doğdum. Aslen İzmirliyim eğitimime Kalamış ilköğretim okulunda başladım sonrasında . Bahariye ilköğretimden mezun olup Müjdat Gezen Sanat Merkezi oyunculuk eğitimi alıp aynı zamanda Beykoz Denizcilik ve Su Ürünleri Meslek Lisesi ( su ürünleri bölümünü ) okudum,  bitirdikten sonra İzmir Ege Üniversitesi'nde ( Su Ürünleri Bölümünü ) daha sonra Marmara Üniversitesi ( Su Ürünleri Bölümünü ) bitirdim.

İstanbul Kadıköy ilçesinde 2009 yılında  5 lt kapasiteli fitoplankton ( su yosunu) üretimi ile başlayıp 2016 yılında Muğla Fethiye ilçesinde 125.000 lt kapasiteli işletme ile devam etmekteyim 2020 yılının ilk yarısında 300.000 lt kapasiteye yükselmeyi hedefliyorum. nasip bakalım :)